Atatürk dinin nasıl öğretilmesini istiyordu – Yavuz Bülent Bâkiler (iki bölüm birleştirildi)

Published by

on

Atatürk dinin nasıl öğretilmesini istiyordu – Yavuz Bülent Bâkiler (iki bölüm birleştirildi)

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

Yavuz Bülent Bâkiler. “Müslümanım ama Atatürkçüyüm” diyen MHP’lilerin gerçeği görmeleri için bu fotoğrafı özellikle seçtik

***

Atatürk’ün ölümü üzerinden 74 yıl geçti. Şimdi biz, İslâmiyetle ilgili konularda bile, “Atatürk dedi ki…” diye söze başlıyoruz. Atatürk bir İslâm âlimi midir? Sanıyorum ki, yüz yıl sonramızda bile, birtakım kimseler, kendilerini bu yanlıştan kurtaramayacaklar. Bugün, bazı ilim adamlarımız da, görüşlerini Atatürk’e dayanarak açıklıyorlar. Yâni, dinin önemini belirtmek için, Atatürk’ün konuşmalarından örnekler veriyorlar. Beri yanda, pozitivist düşüncede olanlar da, yani ahiretin bütün kapılarını kapatanlar da, Kur’an’a, Allaha inanmayanlar da “Atatürk demişti ki…” diyerek yazıyor, konuşuyorlar. Her iki görüş de yanlıştır.

Yani biz, dindarlığımızı veya din dışı yaşayışımızı Atatürk’e bakarak mı belirleyeceğiz? İslâmiyet söz konusu olduğunda, bizim için örnek insan, Hz. Muhammed’dir (Salavat). Biz sevgili peygamberimizin söylediklerine bakarız ve bir Müslüman olarak da, inanmak veya inanmamak konusunda Atatürk’ün söylediklerini çok tabii karşılarız. Yani Atatürk İslamiyete inanıyorsa sevinç çığlıkları atmayız. İnanmıyorsa ona yumruk sıkmayız. Çünkü Atatürk’ün de bir insan olarak inanmak ve inanmamak hakkı-hürriyeti vardır. Unutmamak lâzımdır ki, Milli Mücadelemizin lideri, devletimizin kurucusu kayıtsız şartsız Mustafa Kemal Paşadır. Ama o, dini konularda örnek alınacak bir kişi değildir.

Değerli dostum Arslan Tekin’in evvelki gün, Yeniçağ gazetesinde bir yazısı çıktı. “Dini Cehâletin Böylesi” başlıklı yazının ilk cümlesi dikkatimi çekti. Tekin: “Mustafa Kemal neden dinin sağlam öğretilmesini istiyordu?” diye başlıyordu.
Hemen belirteyim ki dinin öğretilmesi doğru, fakat Mustafa Kemal’in İslamiyet konusundaki görüşleri, yanlıştır.
Ben, Atatürk üzerine yazılan kitaplardan 90 tanesini okuyabildim. Şimdi 91. kitap elimdedir. Biliyorum ki, Mustafa Kemal, dehâ derecesinde zeki bir kimsedir. Büyük bir kahramandır. Milli Mücadele yıllarında, câmi minberlerine bile çıkarak İslâmiyeti ve sevgili peygamberimizi çok, ama çok öven beyanlarda bulunmuştu. Buna mecburdu. Çünkü halkımızı yanına almadan o büyük, o zor mücadeleden başarıyla çıkması imkânsızdı. Ama Cumhurbaşkanı olduktan; bütün kuvvetleri avucunda topladıktan sonra, tavrı değişti. Hz. Muhammed’den “Arab oğlu” Kur’an-ı kerimden de “O Arab oğlunun yaveleri” yani saçma sapan sözleri diye bahsetti. İsmet Bozdağ’ın “Paşalar’ın Kavgası”nda da, Kazım Karabekir Paşa’nın hatıratında da vardır. Atatürk, Karabekir Paşa’ya demiş ki:

“Karabekir! Kur’anı Türkçeye çevirtiyorum. İstiyorum ki milletimiz okusun ve o Arab oğlunun ne yaveler yediğini görsün!”
Atatürk, İslâmiyetin batacağına yerine yeni bir dinin çıkacağına inanıyordu. Bunu Hüsrev Gerede’nin Anıları’nda okuyoruz. Hüsrev Gerede, Atatürk’ün çok yakın asker arkadaşlarından biri. Mustafa Kemal, Samsun’a 19 Mayıs 1919 tarihinde 18 kurmay arkadaşıyla birlikte çıktı. O kurmaylardan biri de Hüsrev Gerede’dir. Onun literatür yayınlarının 86.’sı olarak basılan anılarının 267. sayfasında H. Gerede, Atatürk için diyor ki: “Dindar, yani dini bütün ve inançlı mıydı? Buna doğrudan doğruya cevap vermek çok güçtür. Herhâlde oruç tutan, namaz kılan cinsinden değildi.” Gerede, dini konularda yazılar yazan Selim Sırrı Tarcan’a Atatürk’ün “Bu din batacak ileride yeni bir din çıkacaktır. Sen bu konularda yazı yazmayacaksın anladın mı?” diyerek mani olduğunu açıklıyor. (Sayfa; 268)
O yeni dinin Hristiyanlık olduğunu yarınki yazımda okuyacaksınız.

***

(Devamı…)

Arslan Tekin kardeşim, Mustafa Kemal’in, “Dinin doğru öğretilmesini istediğini” yazıyor. Ben de, Cumhuriyetimizin yeni filizlendiği yıllarda, devletimizin İslamiyete ve Hz. Peygambere nasıl baktığını belgelere dayanarak dikkatinize sunmak istiyorum: Devletimiz ortaokullarımızda ve liselerimizde okunması için 1931 yılında, Devlet Matbaasında 4 ciltlik bir tarih kitabı bastırdı. Bu kitabın 2. cildinde İslâmiyetle ve Hz. Peygamberle ilgili dehşet verici iddialar var. Tarih kitabının 89. sayfasında kelimesi kelimesine şöyle deniliyor:

MUHAMMED’İN DAVETİ: “Muhammed, Mekke’de, müşriklik muhitinde ve tesirinde büyümüş olmasına rağmen dini meseleler ve dini düşünceler, pek derin bir surette, zihnini işgal ediyordu. Muhammed 40 yaşına geldiği zaman vatandaşlarını, kendinin bulduğu ve doğru olduğuna inandığı yeni bir dine davete başladı. Muhammed’in dâvet ettiği bu dine…. İslam denilmiştir.”
Resmî olarak hazırlanan o İslâm Tarihi kitabının 90. sayfasında çocuklarımıza şu görüşler telkin edilmek istenmişti.

KUR’AN VE VAHİY: “Muhammed’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur’an denir. O, Arapların ahlak ve âdetlerinin pek fena ve pek iptidai ve ıslâha muhtaç olduğunu anlamış, bunları ıslâh için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra, kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur.”
Böyle inkârlarla mı İslâmiyet doğru olarak anlatılacaktı?

Tarih Kitabının 91. sayfasındaki inkâra bakınız:

İLK VAHİY: “Muhammed, uzun bir devirdeki tefekkürlerin mahsulü olan âyetleri, lüzum ve ihtiyaçlara göre takrir ediyordu. Bununla beraber, kendisini tahrik eden kuvvetin tabiat fevkinde bir mevcudiyet olduğuna samimi surette kani idi.”

Böyle midir? Arslan Tekin kardeşim de böyle mi düşünmektedir? Şimdi diyeceksiniz ki: “Bu tarih kitabını kim, kimler yazmış?”

Bu kitap 14 önemli kişinin çalışmasıyla hazırlanmış.

İşte 9 CHP milletvekili şunlar:

Samih Rıfat – Yusuf Akçuraoğlu – Dr. Reşit Galib – Hasan Cemil – İsmail Hakkı – Reşit Saffet – Sadri Maksudi Arsal – Şemsettin Günaltay – Yusuf Ziya – M.Tevfik Bey Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri – Afet İnan: Musiki mektebi Muallimi – Bâki Bey: Miralay – Şemsi Bey: Miralay.

Haydi iki örnek daha vereyim:

Cumhuriyetin ilânından sonra İslâmın Amentüsü, yani imanın 6 şartı değiştirildi. Türk’ün yeni Amentüsü Hâkimiyet-i Milliye Matbaasında bastırılarak dağıtıldı.

Deniliyordu ki: 1-”Vatanı yoktan var eden Mustafa Kemal’e,

2-Onun ordularına,

3-Onun kanunlarına,

4-Mücahit Analarına

5-İyilik ve kötülüğün insanlardan geldiğine

6-Öldükten sonra dirilme olmayacağına ve Atatürk’ün Tanrının en sevgili kulu olduğuna iman ederim!..” Beğendiniz mi?
Son olarak Kâzım Karabekir Paşanın 13-14-15-16 Kasım 1970 tarihli Yeni İstanbul gazetelerinde çıkan hâtıratını özetliyorum.

Karabekir Paşa diyor ki: 18 Temmuz 1923 tarihinde, Mustafa Kemal Paşa başkanlığında toplanan bir komisyonda, yeni Anayasamızda, dinimizin Hristiyanlık olarak gösterilmesi isteniyordu.

İktisat Vekili Tevfik Rüştü Bey, Dahiliye Vekili Fethi Okyar Bey, Adalet Bakanı Mahmut Esat Bey… bu fikri şiddetle savunuyorlardı. Söz olarak ben de kendilerine itiraz ettim.
Hava çok gerginleşti. Başkanlık kürsüsünde oturan Atatürk’e döndüm:
-Paşam siz ne düşünüyorsunuz? Siz ki Meclisimizi Fatihalarla tekbirlerle açtınız dedim. Atatürk:
-Münakaşalar şiddetlendi. Toplantıyı tatil ediyorum, diyerek toplantıyı tatil etti…”

 

**********

 

KAYNAK:

Yavuz Bülent Bâkiler’in, “Atatürk dinin nasıl öğretilmesini istiyordu” adlı köşe yazısının birinci bölümü 18 Ağustos, ikinci bölümü ise 19 Ağustos 2012 tarihinde Türkiye Gazetesi’nde yayınlandı.

Birinci Bölüm: http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?ID=545763#.UF4gH6BkGNc

Ikinci Bölüm: http://www.turkiyegazetesi.com/makaledetay.aspx?ID=545868#.UF4f_qBkGNd

Yukarıdaki linklerle Türkiye gazetesinde yayınlanan bu köşe yazılarına bağlanın ve altındaki facebook, twitter vs. gibi sembollere tıklayarak yazıyı paylaşın. Böylece yazar, bu tür köşe yazılarına rağbet olduğunu görecek ve inşaallah bu konulara ağırlık verecektir.

Yazıda Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin ismi defalarca geçti. 3 kez salavat getirelim: Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed.

 

**********

 

Kadir Çandarlıoğlu

 

**********

 

“Belgelerle Gerçek Tarih” isimli 792 sayfalık çalışmamızı ücretsiz indirebilirsiniz:

http://www.mediafire.com/?vgk9k8cozdpy7ez

*

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

http://www.belgelerlegercektarih.wordpress.com

*

*

3 responses to “Atatürk dinin nasıl öğretilmesini istiyordu – Yavuz Bülent Bâkiler (iki bölüm birleştirildi)”

  1. Ahmet Avatar
    Ahmet

    Yalan mı? Atatürk yüzyıllardır kafası dogmalarla uyuşmuş bir millete reel hayatı kavratmaya çalıştı. İnsanlar sorgulamadan, araştırmadan, katı, basmakalıp ve kendinden öyle emin tavırlarla delice savunuyor ki dinlerini, sanki Muhammed’e vahiy gelirken yanındaymışlar da görmüşler herşeyi. Kuran’ı kaynak gösteriyorlar ama bilmiyorlar ki Kuran’ın bir kaynağı yok. Muhammed’e vahiy geldiğini gören bir tane tanık yok! Üstelik Kuran, içinde Muhammed’e helal kılınan kadınları bir bir sayarken İslam’ın en önemli ibadeti olan namazın nasıl kılınacağı hakkında hiçbir bilgi vermiyor. Çok fazla eksiklere sahip ve anlaşılması zor yerleri var, bu yüzden arkasından binlerce hadis yazılıyor, tevsirler yapılıyor. Mesela insanlar İslam’da köleliğin yasaklanmadığı tam tersine serbest bırakıldığını bilmiyorlar. Evet belki eskiden bazı devletlerde kölelik meşru gözüküyordu. Ama şuan hiçbir şekilde meşru görülmediği belli ve Kuran’ın evrensel olduğunu düşünürsek bu durum günümüz şartlarına hiç uymuyor. Ama insanlar bunları sorgulamayı bırak okumuyorlar bile sonra da “Atatürk dinimize zarar verdi” diye çıngar çıkartıyorlar. Bilmiyorlar ki hiçbir elle tutulur kanıtı olmayan dinlerin insanlara asıl en büyük zararı verdiğini… O yüzden Atatürk, Avrupalıların yüzyıllar önce dinde yaptığı reform hareketlerini bizde de yapmıştır. Galileo’ların, Luther’lerin, Voltaire’lerin kendi ülkelerinde yüzyıllar önce yaptığı aydınlanmayı bizde yapmıştır. Ama kendisini takip edecek halk eğitim ve bilinç düzeyi bakımından Avrupa halkından çok daha farklı olduğu için bugün sonuç ortadadır.

  2. cevap Avatar
    cevap

    Ahmet sen ate sitelerde bana yazan olmalisin. Herşeyin cevabini verdik.vahiy nasil gelir. Yüce Allah en sevdiği kulunun beynini kontrolu altinda tutar.ve insanliğa kurtaracak olan en temiz bilgiler ve dini emir ve yasaklari bildirir. Kim görecek bunu. Kuranin kaynaği Allah. Peki Allahi nasil ispat ederiz, kulunu yaratmiş muhrunu vurmuş kalpte arapca Allah yazar. Daha binlerce, ömrun ate sitelerde geçiyor hepsini okuyorsun benim yazilarin. Domuzluktan yapiyorsun. Namaz 620 ye doğru emrolundu. Hiç durmadan 1400 yildir gunde 5 vakit kiliniyor. Yani tarifine gerek yok. İlk gun neyse bugunde aynisi devam ediyor. Peygamberimize saldiranlar kusur bulamiyor kadin meselesinden yaftalama yapiyorlardi. Vahiyle kapatildi ağizlari. Ben sebebi tam açiklarim site razi gelmez. Ate sitede okumuşsundur. Sen biliyorsun.
    İslamda kölelik meselesi. Köle savaş esirliğinden gelmedir. Yani musluman gayrimuslimin eline esir duşse köle oluyordu. İslamda onlara uyguluyordu aynisini. Kuranda kisas esastir. İslam kaldiracak onlar devam ettirecek enayilik olurdu. Yinede köle azadi tavsiye edilir Kuranda. Dinin kurallari Kurani kerim ile çizilmiştir.ancak Kuprani kerim 600 sayfayi az aşar. Detay uygulamalarda peygamberimizin uygulamalarinin bilinip öyle davranilmasi adina hadislerin yarari vardir. Eğerki islamin binlerce kanitini görup nankör geliyorsan şerefsizsin, herşeyi yazdik hemen herşeyi.o övduğun batinin rezilliklerinide. Cenabet gezme ozgurluğunu kullan sinirsizca.

  3. cevap Avatar
    cevap

    Çok yaziştim ben internette atelerle. Hepsini diyemem ama kaç tanesi gay iliskiyi savundu. Kendilerininde öyle olduklarini saklamadilar. Allah inancina islamin mucizelerine o sebeple bilerek kasten kapalilar. Dun bu tur bir ateyi cezaevine tiktilar. O da gaymiş, beyaz tvde soyledi. İnkar için gaylik yeterli gerekce sanirim. Birde kizillar var. Onlarda islam duşmani. Gizli dinleri var. Kainatin ilah olduğuna inanirlar.Ahrete Cennete cehenneme bilerek inanmaz o sebeple rahatlikla dini yalanlarlar. Yahudilikte bunun gibidir. Genelde kainati ilah olarak bilirler.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.