Sabataycılık (Dönmelik) hakkında kısa bilgi

Published by

on

Sabataycılık (Dönmelik) hakkında kısa bilgi

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

Son Saat Gazetesi; “Dönmelik” olarak bilinen Sabatay’ın mezhep ve mesleğinin her mezhep ve tarikat gibi kendine has hususiyetlerinin olduğunu; Edirne sarayında Kelime-i Şahadet getirerek (sözde) Müslüman olan (1666) Sabatay Sevi’nin Musevîyat ile Islâmiyet arasında ve her iki dinin esaslarından kendi içtihadına uygun düşenleri birleştirmek suretiyle meydana getirdiği yeni “Meslek”inin dikkat çeken taraflarının pek çok olduğunu belirtmekte ve şöyle devam etmektedir:

“Sabatay Sevi, bidayeti zuhurunda Mesihlik iddiasında bulunmuştur. Din-i Muhammediye’yi kabul ettikten sonra, yine bu iddiasından feragat etmiş değildir. Daha doğrusu Müslüman ismi ile (Aziz Mehmed Efendi) adını alan bu zât, Müslümanlık nâmı altında bir nevi din yaratmak istemiştir.”[1]

Sabataycıların Camiye gitmedikleri, camiye gidenlerin de Islâmiyet’i ifa maksadiyle değil de, Müslümanlara gösteriş yapmak için gittikleri; Islâmlarla olan ittifaklarının tuzak olduğu, diğer milletleri tercih ettikleri ve Hıristiyanlar’daki kadın serbestliğinden dolayı onlara sempati duydukları da ileri sürülmektedir.

J. Brunhes ve C. Vallaux, yazdıkları “Tarihin Coğrafyası” adlı eserde sabataycılar hakkında şöyle diyorlar:

“Dönmeler camiye giderlerse de hakikî Müslüman değillerdir. Müslümanların ef’al ve hareketlerini taklid ederlerse de bu gösteriş hakikatte ancak Müslümanlara karşı mücadelelerini temin içindir.”[2]

Dönmelerin Kapancılar zümresine mensup bir genç, Resimli Dünya Mecmuası’na gönderdiği bir mektubunda şu görüşlere yer veriyor:

“Dönmeler kâinatı yaratan bir ilâhın varolduğuna inanırlar, onu en büyük tutarlar. Allah’tan sonra Sabatay Sevi gelir. Sabatay Sevi her ne kadar korkusundan Islâmiyet’i kabul etmişse de yine dinini muhafaza etmiştir. Yani dönmelik ve dönmeler Müslümanlık ve Türklük kisvesi altındadırlar ama aslen yahudilik mezhebidir.”[3]

Nitekim sabataycıların bu hususiyetlerini Sabatay Sevi’nin ortaya koyduğu ve 18 emirden oluşan prensipler teyid etmektedir.

Müslüman oluncaya kadar belirli prensipler ortaya koymayan Sabatay Sevi, Müslüman olduktan sonra, belirli prensipler ortaya koymaya lüzum duymuştur. Çünkü; o zamana kadar yahudi dini, kitap ve âdetleri üzerine amel ediyordu. Müslüman olduktan sonra taraftarlarına nasıl hareket edeceklerini ve nelere inanacaklarını belirtmek için bazı prensipler ortaya koymuştur. Sabatay’ın bu prensipleri “18 Emir” olarak bilinmektedir. R. Abraham Danon tarafından Ibrânice olarak yayınlanan ve Prof. Abraham Galante tarafından Fransızcaya çevrilen bu 18 emirden 16’ıncısının Türkçe’si şöyledir:

16) Onaltıncısı şudur ki; Türklerin âdetlerine, onların gözlerini örtmek maksadiyle dikkat edilsin. Ramazan orucunu tatbik etmek için sıkıntı gösterilmesin ve aynı şey kurban için de yapılsın. Gözün gördüğü her şey ifa edilsin.

Işte; “Dönmelerin” dönmediklerini gösteren bu hüküm, onlar nazarında sıkı sıkıya muhafaza edilmiş ve Sabatay Sevi’nin ölümünden sonra da yürürlükte kalmıştır. Onların gerçekten değil de şeklî bir ihtida yolunu seçtiklerini göstermektedir.[4]

 

**********

 

KAYNAKLAR:

[1] Son Saat Gazetesi, 25 Mayıs 1927.

[2] Aktaran Mihrab Mecmuası, 1924, sayfa 151.

[3] Resimli Dünya Mecmuası, 15 Kasım 1925.

[4] Abraham Galante, Nouveaux Documente Sur Sabatai Sevi, Istanbul 1935, sayfa 44-46.
(16’ıncı emirin Fransızcası buradan tercüme edilmiştir.)
N. Slousch, Les Deunmeh,  Une Secte Judéo – Musulmane de Salonique, Revue du Monde Musulman, Paris 1908, Nu: XII. sayfa 491-492 (Bu kaynak da, 18 emri, A. Danon’dan almış. Galante ile aynı malumatı vermesine rağmen, çevirmede değişik ifadeler kullandıkları görülmüştür.)

 

**********

 

Kadir Çandarlıoğlu

 

**********

 

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

http://www.belgelerlegercektarih.wordpress.com

*

*

Blog at WordPress.com.